Kimseden bir fayda ummam ben,dilenmem kol kanat,
Kendi boşluk,kendi gökkubbemde kendim gezginim.
Bir eğik baş boyunduruktan ağırdır boynuma;
Fikri hür,irfanı hür,vicdanı hür bir şairim.
SABAH OLURSA..
Bu memlekette de bir gün sabah olursa,Haluk,
Eğere bu memleketin sislenen alın yazısı
Dirençli,dinç bir elin güçlü,canlılık verici
Dokunmasındaki titremle silkinip,şu donuk,
Şu paslanan yüzü halkın biraz gülerse...-o gün
Ben ölmemiş bile olsam,hayata pek ölgün,
Pek az ilşkim olur kuşkusuz;- o gün benden
Ümidi kes;beni kötrüm ve boş muhitimde
Bütün acımla unut;çünkü kör,topal,tükenik
Bakışlarım seni geçmişte görmek ister;sen
Bütün etin kemiğin,kimliğinle yarınsın;
Ve şarkılar gibi hep kulaklarımda sesin..
Evet,sabah olacaktır,sabah olur,geceler
Geçer,kıyamete dek sürmez;en sonunda bu gök
Bu mavi gök size birgün acır;usanma sakın.
Hayata neş'e güneştir,usanç içinde kişi
Çürür bizim gibi..Siz ey yarının uzaylarının
Küçük güneşleri,artık birer birer uyanın!
Tükenmez özlemi vardır ufukların ışığa,
Işık,ışık...Bugünün işte ruhu,özlemi bu;
Silin bulutları,silkin o korku gölgesini,
Koşun ışıklar içinden o kutlu kurtuluşa.
Ümidimiz bu;ölürsek de biz yaşar mutlak
Vatan sizinle şu zindan karanlığından uzak!
(Ahmet Muhip Dranasın türkçesiyle)
HAN-I YAĞMA
Bu sofracık,efendiler -ki iltikama muntazır
Huzurunuzda titriyor -şu milletin hayatıdır;
Şu miltetin ki muzdarip,şu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin,yiyin,yutun hapır hapır...
Yiyin efendiler yiyin;bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca ,tıksırınca,çatlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsınız;bu çehrenizde bellidir;
Yiyin,yemesseniz bugün,kalır mı yarın,kim bilir?
Şu nad-i niam,bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın,evet,o hak da elde bir...
Yiyin efendiler yiyin;bu han-ı zi-safa sizin;
Doyunca ,tıksırınca,çatlayıncaya kadar yiyin!
Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say;
Haseo nesep,şeref şataf,oyun düğün,konal saray.
Bütün sizin efendiler,konak,saray,gelin,alay;
Bütün sizin,bütün sizin,hazır hazır,kolay kolay...
Yiyin efendiler yiyin;bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca ,tıksırınca,çatlayıncaya kadar yiyin!
Büyküğün biraz ağır olsa da hazmı yok zarar,
Gurur-i ihtişamı var,sürur-i intikamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab ü tab umar.
Sizin bütün bu baş,beyin ciğer,bütün şu kanlı lokmalar...
Yiyin efendiler yiyin;bu han-ı can-feza sizin;
Doyunca ,tıksırınca,çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket,verir ne varsa:malini,
Vücudunu,hayatını,ümidini,hayalini,
Bütün ferag-ı halini,olunca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını helalini..
Yiyin efendiler yiyin;bu han-ı han-ı iştiha sizin;
Doyunca ,tıksırınca,çatlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu,kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak!
Bugün ki mideler kavi,bugün ki çobalar sıcak,
Atıştırın,tıkıştırın kapış kapış,çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin;bu han-ı pür-neva sizin;
Doyunca ,tıksırınca,çatlayıncaya kadar yiyin!
(Dil biraz eski ama sanki bugünü anlaıyor değil mi?!..)
<

Tevfik Fikretten Görmek İstediğiniz Başka Bir Şiir Varsa Yazın